Komünist parti örgütlenmesinde demokratik merkeziyetçilik, gerçek bir sentez, merkeziyetçilik ve proleter demokrasisinin bir kaynaşması olmalıdır. Bu kaynaşma ancak sürekli ortak faaliyet, tüm parti örgütünün sürekli ve ortak mücadelesi temelinde sağlanabilir.
1. Partinin örgütlenmesi, faaliyetinin koşullarına ve hedeflerine uygun olmalıdır. Komünist parti, devrimci sınıf mücadelesinin bütün evreleri boyunca ve ardından komünist toplumun birinci aşaması sosyalizmin gerçekleşmesi yolundaki geçiş dönemi sırasında, proletaryanın öncüsü, en ileri kesimi olmalıdır.
2. Komünist partilerin mutlak hatasız ve değiştirilemez bir örgütlenme biçimi olamaz. Proleter sınıf mücadelesinin koşulları sürekli bir gelişim süreci içerisindeki değişikliklerle karşı karşıyadır ve proletaryanın öncü örgütlenmesi de, daima bu değişmelere karşılık gelen yeni biçimler aramak zorundadır. Aynı şekilde, farklı partilerin özel örgütlenme biçimlerini, tek tek her ülkenin kendi koşulları belirler.
Fakat bu farklılıkların belli bir sınırı vardır. Bütün özgünlüklerden öteye, çeşitli ülkelerde ve proleter devriminin çeşitli evrelerinde proleter sınıf mücadelesinin koşullarının benzerliği, uluslararası komünist hareket için temel önemdedir ve bütün ülkelerin komünist partilerinin örgütlenmesi için ortak bir temel yaratır.
Bu temel üzerinde, mutlak doğru bir örgütlenme biçimi ve ideal tüzükler hedeflemek ve yeni model partiler kurmaya çalışmak yerine, varolan komünist partilerin örgütlenmesini geliştirmek gerekir.
3. Hemen her komünist partinin ve dolayısıyla dünyanın devrimci proletaryasının birleşik partisi olarak Komünist Enternasyonal’in mücadele koşullarında, hala egemen burjuvaziye karşı savaşmak zorunda olmaları biçiminde bir ortak özellik vardır. Daha ileri gelişmelerden önce, belirleyici ve yönlendirici birincil hedef, burjuvaziyi yenmek ve iktidarı elinden almaktır. Buna bağlı olarak, kapitalist ülkelerdeki komünist partilerin örgütlenme faaliyetlerinde belirleyici etken, proleter devriminin egemen sınıflara karşı zaferini sağlayacak örgütler inşa etmek olmalıdır.
4. Önderlik her ortak eylem için vazgeçilmez koşuldur, dünya tarihinin bu en büyük savaşında ise, her şeyden çok gereklidir. Komünist partinin örgütlenmesi, proletarya devriminde komünist önderliğin örgütlenmesidir.
İyi bir önder olabilmesi için, partinin kendisinin iyi bir önderliği olmalıdır. Buna bağlı olarak, örgütsel çalışmamızın temel görevi, proleter devrimci harekete gerçekten önderlik etmek için, yetenekli yönetici organlara sahip komünist partiler oluşturmak, örgütlemek ve eğitmek olmalıdır.
5. Devrimci sınıf savaşında önderlik, komünist parti ve onun önder organları bakımından, mümkün olan en büyük vurucu güç ve durmaksızın değişen mücadele koşullarına en iyi uyumun organik olarak kaynaştırılmasını öngörür. Ayrıca başarılı bir önderlik, mutlaka, proleter kitlelerle en yakın ilişkiyi gerektirir. Böyle bir ilişki olmadan yönetici organlar kitlelerin başını çekmek yerine en iyi olasılıkla onların peşine takılacaktır.
Komünist parti örgütlenmesinde organik birlik, demokratik merkeziyetçilik yoluyla sağlanmalıdır.
6. Komünist parti örgütlenmesinde demokratik merkeziyetçilik, gerçek bir sentez, merkeziyetçilik ve proleter demokrasisinin bir kaynaşması olmalıdır. Bu kaynaşma ancak sürekli ortak faaliyet, tüm parti örgütünün sürekli ve ortak mücadelesi temelinde sağlanabilir. Komünist parti örgütlenmesinde merkezileşme biçimsel ve mekanik bir merkezileşme değil, komünist faaliyetlerin bir merkezileşmesi, yani saldırıya hazır ve aynı zamanda uyum yeteneği olan kuvvetli bir önderliğin oluşturulması olmalıdır.
Biçimsel veya mekanik bir merkezileşme, ‘yetkinin’, üyelerin geri kalan kısmına veya örgütün dışındaki devrimci proleter kitleye hakim olan bir bürokrasinin elinde merkezileşmesi demektir. Komünist partinin proleter sınıf mücadelesini yönetip komünist önderliği merkezileştirirken devrimci proletaryaya hükmetmeye çalıştığını yalnızca komünistlerin düşmanları iddia edebilirler. Böyle bir iddia yalan olduğu gibi, parti içinde iktidar mücadelesi veya yetki çatışmaları da, demokratik merkeziyetçiliğin Komünist Enternasyonal tarafından benimsenen temel ilkeleri ile uyuşmaz.
Eski, devrimci olmayan işçi hareketinin örgütlenmesinde, burjuva devletinde varolan ikilemle, yani bürokrasi ile ‘halk’ arasındaki ikilemle aynı karaktere sahip bir ikilem gelişip her şeye yayıldı. Burjuva çevrenin bu yıkıcı etkisi altında işlevler birbirlerinden ayrılıp ortak çabaya dayanan canlı ilişkinin yerine biçimsel, kısır bir demokrasi geçirildi ve örgütlenme aktif kadrolar ve pasif kitleler şeklinde bölündü. Devrimci işçi hareketi bile, bu ikilem ve biçimsellik yönünde bir eğilimi, kaçınılmaz olarak burjuva çevreden belirli ölçüde devralmıştır.
Komünist parti, temel olarak, sistemli ve usanmaz siyasi ve örgütsel çalışma ve sürekli gelişme ve yenilenme ile, bu çelişkilerin üstesinden gelmelidir.
7. Sosyalist bir kitle partisini komünist partiye dönüştürürken, yalnızca yetki merkezi önderliğin elinde toplanıp işlerin eski düzeni aynı halde bırakılmamalıdır. Merkezileşme yalnızca kağıt üzerinde kalmamalı, gerçek bir olguya dönüşmelidir ve bu ancak üyelerin büyük çoğunluğunun ortak faaliyet ve mücadelelerinde gerçekten güçlenme ve gelişme hissetmeleri ile sağlanabilir. Aksi takdirde bu, kitlelere parti içerisinde bir bürokrasi olarak görünecektir ve dolayısıyla her merkezileşmeye, her yöneticiliğe, her sıkı disipline karşı çıkışı teşvik edecektir. Bürokrasinin aksi ucu anarşizmdir.
Örgütlenmede salt biçimsel demokrasi, tam da böyle bir demokrasi temelinde gelişen bürokratik ya da anarşik eğilimleri ortadan kaldıramaz. Dolayısıyla, eğer biçimsel demokrasi temelinde ulaşılmaya çalışılırsa, örgütün merkezileşmesi, yani kuvvetli bir önderlik yaratma çabası başarılı olamaz. Bu yüzden, parti içerisinde yönetici organlar ile üyeler arasında olduğu kadar, parti ile parti dışındaki proletarya kitleleri arasında da, canlı bağlar ve karşılıklı ilişkiler geliştirilmeli ve korunmalıdır.
8. Komünist parti devrimci marksizm eğitiminin bir okulu olmalıdır. Partinin farklı kesimleri ve tek tek üyeler arasındaki organik bağlar, parti örgütleri içinde günlük ortak çalışma yoluyla sağlanır.
Yasal komünist partilerde, partinin günlük işlerine üyelerin çoğunluğu tarafından düzenli katılım, bugün bile eksiktir. Bu, onların başlıca hatasıdır ve gelişmelerinde süregelen istikrarsızlığın temelini oluşturur.
9. Komünist dönüşümün ilk aşamalarındaki bir işçi partisini daima tehdit eden tehlike, komünist bir programı kabul etmek, propagandasında eski doktrinin yerine komünizmi geçirmek ve komünizme düşman görevlileri komünistlerle değiştirmek ile yetinmektir. Komünist programın kabulü ancak komünist olma arzusunun ifadesidir. Eğer komünist faaliyet yoksa ve üye kitlesinin pasifliği hala sürüyorsa, o zaman parti komünist programı kabul etmekle üzerine aldığı yükümlülüğün en küçük bir parçasını bile yerine getirmiyordur. Programın içtenlikle yerine getirilmesi için birinci koşul, bütün üyelerin partinin daimi günlük çalışmasına katılımıdır.
Komünist örgütlenme sanatı, proleter sınıf mücadelesi için her şeyden ve herkesten yararlanma yeteneğinden, parti işlerini bütün parti üyeleri arasında dağıtmaktan, üyeler yoluyla proletaryanın gittikçe daha geniş kitlelerini devrimci harekete sürekli çekmekten, tüm hareketin yönetimini, kaba kuvveti sayesinde değil, otoritesiyle, yani enerjisi, tecrübesi, bilgisi, yetenekleri ve esnekliği ile elinde tutmaktan oluşur.
10. Bir komünist parti yalnızca gerçekten faal üyelere sahip olmaya çalışmalı ve her sıradan parti görevlisinden, varolan koşullar altında harcayabileceği tüm gücünü ve zamanını partisinin tasarrufuna sunmasını ve en taze kuvvetini bu hizmetlere adamasını talep etmelidir. Komünist partiye üyelik, doğal olarak komünist inancın yanısıra, ilk önce aday, daha sonra üye olarak resmi kayıt ve aynı şekilde saptanan aidatların düzenli ödenmesi, parti yayınına abone olunması, vb. gerektirir. Fakat en önemlisi her üyenin partinin günlük çalışmasına katılımıdır.
11. Günlük parti çalışmasının yürütülmesi amacıyla her üye, kural olarak, aynı zamanda bir küçük çalışma grubunun, bir komite, bir komisyon, bir büro, bir grup, bir fraksiyon veya bir hücrenin üyesi olmalıdır. Parti çalışması ancak bu yolla düzenli olarak dağıtılır, yönetilir ve sürdürülür.
Yerel örgütlerin genel üye toplantılarına katılma gerekliliğinin sözünü bile etmeye gerek olmadığı gibi, yasal varlık koşulları altında, bu periyodik toplantıların yerine yerel temsilcilerin toplantılarını geçirmeye kalkmak da akıllıca olmaz. Bütün üyeler, bu toplantılara düzenli olarak katılma zorunda olmalıdırlar. Fakat bu hiçbir şekilde yeterli değildir. Bu toplantıların hazırlanması, daha küçük gruplarda da çalışmayı veya genel işçi toplantıları, gösteriler ve işçi sınıfının kitle eylemlerini hazırlamak ve etkin bir şekilde değerlendirmek amacıyla görevli yoldaşlarla çalışmayı öngörür. Bu faaliyetlerle bağlantılı sayısız çalışma ancak daha küçük gruplarda dikkatlice incelenebilir ve yoğun bir şekilde yürütülebilir. Çok sayıda küçük işçi grubu içerisine dağıtılan bütün üyelerin böyle sürekli günlük çalışması olmadan, proletaryanın sınıf mücadelesinde rol almak için girişilen en yoğun çabalar bile, proletaryanın tüm canlı devrimci güçlerinin birleşik ve yetkin tek bir komünist partide gerekli olan bütünleşmesine değil, yalnızca bu mücadeleleri etkilemek için zayıf ve boş girişimlere yol açar.
12. Parti faaliyetlerinin farklı dallarındaki günlük çalışmalar için, ev ev ajitasyon, parti eğitimi, gazete çalışması, yayın dağıtımı, haberleşme, ilişki sürdürme, vb. için komünist hücreler oluşturulmalıdır.
Komünist hücreler, fabrikalarda ve atölyelerde, sendikalarda, işçi örgütlerinde, askeri birliklerde, vb., en azından birkaç komünist parti üyesi veya üye adayı bulunan her yerde, günlük komünist çalışmanın yürütülmesi için temel birimlerdir. Eğer aynı fabrika veya aynı sendika vb. içinde çok sayıda parti üyesi varsa, hücre fraksiyona genişletilir ve çalışmaları da hücre grubunca yönetilir.
Eğer geniş bir muhalefet fraksiyonu oluşturmak veya varolan birinin içinde yer almak gerekirse, komünistler kendi hücreleri aracılığıyla önderliği ele geçirmeye çalışmalıdırlar.
Bir komünist hücrenin kendi çevresi, hatta kamuoyu önünde açığa çıkıp çıkmayacağı, durumun özel koşullarına bağlı olarak tehlikelerin ve yararların ciddi bir incelemesine dayanarak kararlaştırılmalıdır.
13. Parti içinde genel zorunlu çalışmaların getirilmesi ve bu yönde küçük çalışma gruplarının örgütlenmesi, komünist kitle partileri için özellikle zor bir görevdir. Bu bütünüyle bir anda gerçekleştirilemez, tükenmez bir kararlılık, olgun bir değerlendirme ve çok enerji ister.
Bu yeni biçim örgütlenmenin en baştan itibaren büyük dikkat ve olgun bir değerlendirme ile gerçekleştirilmesi özellikle önemlidir. Aslında, her örgütlenmede, üyeleri biçimsel bir şemaya göre küçük hücreler ve gruplara bölmek ve bunları hemen genel günlük parti çalışmasına çağırmak kolaydır. Böyle bir başlangıç hiç başlamamaktan daha kötü olur. Bu, yalnızca parti üyeleri arasında bu önemli dönüşüme karşı tatminsizlik ve hoşnutsuzluk getirir.
Parti yönetiminin, öncelikle, dönüşümün uygulanması için temel hatları, hem inanmış ve yaratıcı komünistler olup hem de hareketin ülkenin çeşitli merkezlerindeki durumunu yakından tanıyan yetenekli örgütçülere danışarak ayrıntılarıyla geliştirmesi tavsiye edilir. Bundan sonra gerekli talimatlar verilen örgütçüler veya örgütlenme komiteleri işi yerinde ele almalı, grupların ilk önderlerini seçmeli ve bu dönüşüm doğrultusunda ilk adımları atmalıdır. Bütün örgütlere, çalışma gruplarına, hücrelere ve tek tek üyelere, somut ve kesin olarak tanımlanmış görevler, bunlar o anda yararlı, arzu edilir ve uygulanabilir görünecek biçimde sunulmalıdır. Gerektiğinde, bu görevlerin nasıl gerçekleştirileceği pratik örneklerle gösterilmelidir. Böylece, her şeyden önce, özellikle kaçınılması gereken hataları kavramaları da sağlanmalıdır.
14. Bu yeniden-örgütlenme çalışması pratikte adım adım gerçekleştirilmelidir. Başlangıçta yerel örgütlerde çok fazla yeni işçi grubu veya hücresi oluşturulmamalıdır. İlk olarak, kısa bir pratiğin sonuçlarına dayanarak, birbirinden ayrı önemli fabrikalarda ve sendikalarda oluşturulmuş hücrelerin düzgün olarak işlediklerinden ve parti faaliyetlerinin diğer başlıca dallarında da (örneğin bilgi toplama, iletişim, ev ev ajitasyon, kadın hareketi, yayın dağıtımı, gazete çalışması, işsizler hareketi vb.) gerekli işçi gruplarının oluşturulmuş ve bir dereceye kadar sağlamlaşmış olduğundan emin olunmalıdır. Yeni örgütlenme aygıtı belli bir istikrar kazanmadan eski örgütsel yapılar düşüncesizce yıkılmamalıdır.
Ancak, komünist örgütlenme çalışmasının bu temel görevi, her yerde mümkün en büyük enerji ile yerine getirilmelidir. Bu, yalnızca her yasal parti açısından değil, her yasadışı parti açısından da büyük çaba gerektirir. Proleter sınıf mücadelesinin bütün merkez noktalarında yaygın komünist hücreler, fraksiyonlar ve işçi grupları ağı kurulmadan, partinin her üyesi bu amaçların bilincinde olup yerine getirmeden, günlük devrimci çalışmada yer almadan ve bu üyeler için doğal bir alışkanlığa dönüşmeden, parti bu görevinin yerine getirilmesi için yaptığı zor çalışmaya ara veremez.
15. Bu temel örgütsel görev, önder parti organlarını, parti çalışmasını sürekli yönlendirmek ve sistemli bir biçimde etkilemekle ve bunu bütünlüklü ve aracısız olarak yapmakla zorunlu kılar. Bu, parti örgütlerinin önderliğinde bulunan yoldaşlar açısından, çok yönlü çaba harcanmasını gerektirir. Komünist partinin yönetici merkezi organı yalnızca yoldaşların genel olarak parti çalışmasına katılmalarını denetlemekle kalmamalı, bu çalışmada onlara yardımcı olmalı ve sistemli bir şekilde, özel koşullar bakımından hassas bir yaklaşımla, hazırlanmış bir plana göre ve işin pratik bilgisine sahip olarak yönetmelidir. Aynı zamanda, kendi uygun faaliyetiyle, yapılan yanlışları bulmaya çabalamalı ve mücadelenin amacını bir an bile gözden kaçırmadan edinilmiş tecrübeye dayanarak çalışma yöntemlerini sürekli geliştirmelidir.
16. Bizim bütün parti çalışmamız, ya pratik veya teorik doğrudan mücadele, ya da bu mücadeleye hazırlıktır. Bu çalışmanın uzmanlaşması şimdiye kadar çok kusurlu olmuştur. Parti faaliyetinin tesadüfi olmaktan öteye gitmediği oldukça önemli dallar vardır. Örneğin yasal partiler siyasi polise karşı özel mücadele konusunda neredeyse hiçbir şey yapmamışlardır. Kendi parti yoldaşlarımızın eğitimi, genelde, ancak rasgele, ikincil bir sorun olarak ve o kadar yüzeysel sürdürülmektedir ki, en önemli parti kararlarının büyük bir kısmı, hatta parti programı ve Komünist Enternasyonal kararları bile üyelerin büyük kesimleri tarafından bilinmemektedir. Eğitim çalışması, bu sistemli çabalar sonucunda daha yüksek derecede uzmanlaşmayı sağlamak için, partinin bütün çalışma komiteleri, tüm parti örgütü sistemi tarafından aralıksız yürütülmelidir.
17. Rapor verilmesi de komünist faaliyetin vazgeçilemeyecek görevlerindendir. Bu görev, partinin bütün örgüt ve organlarına olduğu kadar her bir üyeye de düşer. Raporların verilmesi düzenli ve kısa aralıklarla gerçekleştirilmelidir. Partinin özel görevleri yerine getirildiğinde özel raporlar verilmelidir. Rapor çalışmalarını, komünist hareketin en iyi geleneklerinden biri olarak kurumsallaştıracak biçimde sistemli yapmak gerekir.
18. Parti üç aylık raporunu Komünist Enternasyonalin yönetici organına sunmalıdır. Parti içinde her örgüt raporunu bir üstteki yönetici komiteye (örneğin, yerel örgütler aylık raporlarını bağlı oldukları parti komitesine) vermelidir.
Her hücre, fraksiyon ve işçi grubu, yönetimi altında bulunduğu parti organına rapor vermelidir. Tek tek üyeler haftalık raporlarını bağlı oldukları hücre veya işçi grubuna (bunların önderlerine), özel bir görevin yerine getirilmesinde ise görevlendiren parti organına vermelidir.
Rapor daima ilk fırsatta, parti veya görevlendiren yazılı rapor talep etmedikçe sözlü olarak verilmelidir. Raporlar kısa ve öz olmalıdır. Raporu alan, açığa çıkması tehlikeli olan bilgi ve haberleşmenin korunmasından ve önemli raporların ilgili yönetici parti organına gecikmeden gönderilmesinden sorumludur.
19. Doğal olarak bütün bu raporlar, raporu verenin kendisinin ne yaptığı ile sınırlı olmamalıdır. Raporlar, aynı zamanda, çalışma sırasında ortaya çıkan ve mücadelemiz için belli bir önemi olan durumlar, özellikle ileriki çalışmalarımızda bir değişikliğe veya gelişmeye yol açabilecek değerlendirmeler üzerine bilgiler içermelidir. Çalışma sırasında gereklilikleri hissedilen iyileştirme önerileri de raporda yer almalıdır.
Bütün komünist hücrelerde, fraksiyonlarda ve çalışma gruplarında, alınan ve verilen bütün raporlar, baştan aşağı tartışılmalı, bu tartışmalar düzenli bir alışkanlık haline gelmelidir.
Hücrelerde ve çalışma gruplarında, tek tek parti üyelerinin veya üye gruplarının, karşıt örgütleri, özellikle küçük-burjuva işçi örgütlerini ve ‘sosyalist’ partileri, gözlemek ve rapor etmekle düzenli bir şekilde görevlendirilmelerine dikkat edilmelidir.
20. Açık devrimci ayaklanmadan önceki dönemde en önemli görevimiz devrimci propaganda ve ajitasyon sürdürmektir. Bu çalışma ve bunun örgütlenmesi sıklıkla hala, esas olarak kitle toplantılarında rasgele konuşmalar biçiminde ve konuşmaların ve yazıların somut devrimci içeriğine özel dikkat göstermeden, eski biçimci tarzda yürütülmektedir.
Komünist propaganda ve ajitasyon, her şeyden önce, işçilerin ortamının derinliklerinde, onların somut yaşamında, ortak çıkar ve özlemlerinde ve özellikle ortak çaba ve mücadelelerinde kök bulmalıdır.
Hatırlanması gereken en önemli nokta, komünist propagandanın devrimci bir karakteri olmasıdır. Çeşitli durumlarda somut sorunlar üzerine komünist sloganlar ve alınan komünist tutumlar daima bu açıdan özel dikkat ve ilgi ile değerlendirilmelidir. Partinin her zaman doğru tavrı alabilmesini sağlayabilmek için, yalnızca profesyonel propagandacı ve ajitatörler değil, bütün diğer parti üyeleri de sürekli ve bütünlüklü bir biçimde eğitilmelidir.
21. Komünist propagandanın esas biçimleri: bireysel sözlü propaganda, sendikal ve siyasi işçi hareketlerine katılım. ve parti basını ve yayınıdır. Yasal ya da yasadışı bir partinin her üyesi bu propaganda biçimlerinin birinde veya diğerinde düzenli yer almalıdır.
Bireysel sözlü propaganda, özel olarak bu amaçla oluşturulmuş grupların sistemli bir şekilde evden eve dolaşmaları biçimini almalıdır. Partinin yerel örgütünün etki alanındaki bir tek ev bile bu ajitasyonun dışında kalmamalıdır. Daha büyük şehirlerde afişlerle ve bildiri dağıtımı ile birlikte özel örgütlenmiş bir sokak kampanyası çoğunlukla başarılı sonuçlar verir. Buna ek olarak, hücre ve fraksiyonlar, işyerlerinde, yayın dağıtımının da yanısıra sürdürüldüğü bir düzenli kişisel ajitasyon yürütmelidir.
Nüfusları ulusal azınlıkları içeren ülkelerde, bu azınlıkların proleter tabakaları arasında propaganda ve ajitasyona gereken dikkati göstermek partinin görevidir. Bu propaganda ve ajitasyon, tabii ki, o ulusal azınlıkların kendi dillerinde yürütülmeli ve bu amaçla parti gerekli özel organları oluşturmalıdır.
22. Proletaryanın büyük bir çoğunluğunun halen devrimci bilince erişmediği kapitalist ülkelerde komünist ajitasyon, bu henüz devrimci olmayan ama olmaya başlayan işçilerin kavrama düzeylerine ulaşmak ve bu yolla onların devrimci saflara girmesini kolaylaştırmak için, daima yeni propaganda biçimleri aramalıdır. Komünist propaganda, çeşitli durumlarda, sloganlarıyla, işçilerin kafalarında burjuva gelenekleri ve kavramlarıyla mücadelede, bilinçsiz ve kararsız da olsa, devrimci bir ilerleme ruhu taşıyan özlemleri destekleyerek ilkelerine hizmet etmelidir.
Aynı zamanda, komünist propaganda proleter kitlelerin sınırlı ve bulanık talepleri veya özlemleri ile yetinmemelidir. Bu talepler ve beklentiler devrimci tohumlar taşır ve proletaryayı komünist propagandanın etkisi altına sokmak için araçtır. Bu temel üzerinde proletaryaya komünizm daha anlaşılabilir biçimde açıklanabilir.
23. Proleter kitleler arasında komünist ajitasyon, militan proleterlerin, komünist örgütlenmemizi, ortak hedefe yönelik kendi hareketlerinin cesur, uzak görüşlü, enerjik ve sadık önderi olarak görmesini sağlayacak biçimde yürütülmelidir.
Bunu sağlamak için komünistler işçilerin bütün kendiliğinden mücadelelerinde ve işçi sınıfı hareketlerinde yer almalı ve iş saatleri ve koşulları, ücretler vb. üzerine kapitalistlerle bütün çatışmalarında işçilerin davalarını savunmalıdır. Komünistler işçi sınıfı yaşantısının somut sorunlarına da çok dikkat etmelidirler. Bu sorunlar üzerinde doğru bir kavrayışa varmaları için işçilere yardım etmelidirler. Dikkatlerini en çarpıcı kötülüklere çekmeli ve taleplerini pratik ve öz bir biçimde tanımlayıp ileri sürmelerine yardım etmelidirler. Aynı zamanda da, onlarda, bütün ülkenin işçilerinin birleşik bir işçi sınıfı olarak ve sonra da dünya proleter ordusunun bir parçası olarak, dayanışma ruhunu, çıkar ortaklığı bilincini geliştirmelidirler.
Ancak böyle temel görevlerin her gün yerine getirilmesi ve proletaryanın bütün mücadelelerine katılmakla komünist parti gerçek bir komünist parti olabilir. Çalışmaları yeni üyeler yazmak ve reformlardan ve parlamenter olanakların (veya daha doğrusu olanaksızlıkların) yararından bahsetmekten ibaret olan kaşarlanmış sosyalist partilerin sözde saf propagandalarından ancak böyle yöntemleri benimseyerek ayrışabilir. Sömürülenlerin sömürenlerle günlük uyuşmazlıkları ve mücadelelerine bütün parti üyelerinin fedakâr ve bilinçli katılımı, proletarya diktatörlüğünün yalnızca zaferi için değil, asıl daha da çok, gerçekleştirilmesi için vazgeçilmez bir önkoşuldur. Komünist parti ancak kapitalizmin saldırılarına karşı küçük çatışmalarda çalışan kitlelerin başını çekerek proletaryaya önderlik etmeyi sistemli biçimde öğrenebilecek, burjuvaziyi devirmeye hazırlanmak için gereken araçları edinebilecek ve böylece işçi sınıfının öncüsü olabilecektir.
24. Komünistler özellikle grev, lokavt ve diğer toplu işten atmalarda işçi hareketinde rol almak için tam güçle harekete geçirilmelidirler.
Komünist programı ve nihai hedef için silahlı devrimci mücadele gereğini ileri sürerek komünistler, çalışma koşullarında küçük iyileştirmeler için işçilerin şimdiki mücadelelerini küçümseyen pasif, hatta düşmanca bir tavır alırlarsa büyük bir hata işlerler. İşçilerin, bugün uğruna kapitalistlerle savaşmaya hazır ve istekli oldukları talepleri ne kadar küçük ve mütevazı olursa olsun, komünistler taleplerin küçüklüğünü asla mücadeleye katılmama gerekçesi yapmamalıdırlar. Bizim ajitasyon faaliyetlerimiz işçileri anlamsız grevlere ve diğer düşüncesiz eylemlere kışkırtmak suçlamasına zemin vermemeli. Komünistler militan işçilerin arasında, onların cesur ve etkin mücadele yoldaşları olarak saygınlık kazanmaya çalışmalıdırlar.
25. Sendikal hareketin pratiği, yeterince sıklıkla, komünist hücre ve fraksiyonların günlük yaşantının bazı en sıradan sorunları karşısında ne yapacağını bilemez, çaresiz kaldıklarını gösterdi. Komünizmin genel ilkelerini vaaz edip durmak, sonra da somut sorunlarla yüz yüze gelince basmakalıp sendikalizmin olumsuz tavrına düşmek kolay olduğu kadar da verimsizdir. Böyle uygulamalar ancak sarı Amsterdam Enternasyonali yöneticilerinin işine yarar.
Komünistler, aksine, eylemlerinde sorunun her yönünün dikkatli bir incelemesini rehber edinmelidirler. Örneğin, teoride ve ilkede bütün toplu sözleşmelere karşı çıkmakla yetineceklerine, öncelikle, sözleşmelerin Amsterdam önderleri tarafından tavsiye edilen somut maddelerine karşı mücadelede önderliği almalıdırlar. Proletaryanın devrimci militanlığının önündeki her türlü engeli mahkum etmek ve ona karşı direnmek elbette gereklidir ve toplu sözleşmelerin her maddesiyle işçilerin elini kolunu bağlamaya çalışmanın, kapitalistlerin ve onların Amsterdam uşaklarının hedefleri olduğu çok iyi bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla bu, komünistleri, bu hedeflerin doğasını işçilerin gözleri önüne sermekle yükümlü kılar. Ama genel kural olarak komünistlerin bu amaca ulaşmalarının en iyi yolu, işçileri engellemeyen bir sözleşme önermektir.
Aynı tutum, örneğin işçi sendikalarının yardım kasası ve güvenlik kurumlarına ilişkin olarak da çok yararlıdır. Direniş fonları ve grev ödemeleri, kendi başlarına, övgüye değer uygulamalardır. Dolayısıyla, böyle faaliyetlere ilke olarak karşı çıkma tavsiye edilmez. Yalnızca bu fonların Amsterdam önderlerinin savunduğu tarzda toplanması ve kullanılmasının, işçi sınıfının devrimci çıkarlarına karşı olduğuna işaret edilmelidir. Hastalık tazminatı vb. ilişkin olarak komünistler aidat sisteminin ve bütün gönüllü fonlarla ilgili bütün bağlayıcı koşulların kaldırılmasında ısrar etmelidirler. Eğer sendika üyelerinden bazıları aidat ödeyerek hastalık tazminatını garantiye almaya hala hevesli iseler, onlar tarafından anlaşılamayacağımız için böyle ödemeleri yasaklayıvermek bize yaramaz. Böyle işçileri yoğun bir kişisel propaganda ile küçük-burjuva eğilimlerinden kurtarmak gerekecektir.
26. Çeşitli işçi partilerinin önderlerine karşı olduğu gibi, Sosyal-Demokrat ve küçük-burjuva sendika önderlerine karşı mücadelede de ikna yoluyla fazla bir şey kazanmak umulamaz. Bunlara karşı mücadele en enerjik biçimde yürütülmelidir. Ama mücadelenin tek emin ve muzaffer yolu da, yalnızca kapitalistin işine yarayan bu hain sosyalist önderlerin gerçek yüzünü işçilere gösterip, onları takipçilerinden mahrum etmektir. Komünistler bu sözde önderlerin maskelerini düşürüp sonra da onlara en enerjik biçimde saldırmak için çaba sarf etmelidirler.
Amsterdam önderlerine (yani, reformist sendikaların önderlerine) sarı demek yeterli değildir. Onların sarılıkları, sürekli ve pratik örneklerle kanıtlanmalıdır. Sendikalardaki, Milletler Cemiyetinin Uluslararası Çalışma Bürosundaki, burjuva bakanlık ve idarelerdeki faaliyetleri, konferanslarda ve parlamentolarda yaptıkları haince konuşmaları, gazete ve dergilerde yer alan makalelerindeki öğütleri ve hepsinden önce, en mütevazı ücret artışları için mücadelede dahi sallantılı ve kararsız tutumları, Amsterdam önderlerinin bu hain tavırlarını, sade ifadeli konuşmalar, önergeler ve kararlarla teşhir için sürekli fırsat sağlar.
Parti hücre ve fraksiyonları, pratik saldırıları sistemli bir tarzda yapmalıdır. Komünistler, her ne kadar iyi niyetle de olsa, sırf zayıflıklarından, tüzüklerin, sendika kararlarının ve üstlerinden gelen talimatların sık sık ardına sığınan alt düzeydeki sendika yöneticilerinin mazeretlerinin, ileri doğru yürüyüşlerini yavaşlatmasına izin vermemelidirler. Aksine, alt düzeydeki yöneticilerin, bürokratik mekanizma tarafından işçilerin karşısına konan gerçek veya hayali her engelin kaldırılması konusunda ne yapacaklarına cevap vermelerinde diretmelidirler.
27. Fraksiyonlar, sendika örgütlerinin konferans ve toplantılarına komünistlerin katılımını dikkatle hazırlamalıdırlar. Örneğin, öneriler geliştirmeli, konuşmacı ve raportörler seçmeli, seçimler için becerikli, tecrübeli ve enerjik yoldaşları aday göstermelidir.
Komünist örgütler fraksiyonları aracılığıyla, karşıt örgütlerce düzenlenmiş işçi toplantılarıyla, seçim toplantılarıyla, gösterilerle, siyasi kutlamalarla vb. bağlantılı olarak da dikkatli hazırlıklar yapmalıdırlar. Komünistler kendi işçi toplantılarını topladıklarında, çok sayıda komünist grubunun katılanların arasına dağılımını düzenlemeli ve örgütlenme açısından bu toplantılardan başarılı sonuç alabilmek için bütün hazırlıkları yapmalıdırlar.
28. Komünistler örgütsüz ve bilinçsiz işçileri parti saflarına kalıcı olarak nasıl çekeceklerini de öğrenmelidirler. Fraksiyonlarımız aracılığıyla, işçileri sendikalara girmeye ve partimizin yayınlarını okumaya teşvik etmeliyiz. Eğitim dernekleri, çalışma grupları, spor kulüpleri, tiyatro cemiyetleri, tüketici kooperatifleri, harp malulleri örgütleri, vb. diğer örgütler bizimle işçiler arasında ara kademeler olarak etkimizi yaymaya hizmet edebilirler.
Komünist partinin yasadışı çalıştığı yerlerde, bu gibi işçi örgütleri, parti üyelerinin inisiyatifi ve yönetici parti organlarının onayı ve kontrolü altında, parti dışında oluşturulabilir (sempatizan birlikleri). Komünist gençlik ve kadın örgütleri de, eğitim kursları, okuma grupları, gezileri, kutlamaları, pazar gezintileri, vb. aracılığıyla, siyasi olarak ilgisiz birçok proleterin önce ilgisini uyandırabilir ve sonra bunları, bildirilerin dağıtımı, parti yayınının dolaşımının hızlandırılması gibi yararlı çalışmalarda yer alarak komünist partinin içine çekmekte yardımcı olabilir. İşçiler, genel harekete katılım aracılığıyla, kendilerini küçük-burjuva eğilimlerinden kurtaracaklardır.
29. Çalışan kitlenin yarı-proleter kesimlerini devrimci proletaryanın sempatizanları olarak kazanmak için, bu ara grupları proletaryaya güvensizliklerinden kurtarmak üzere komünistler, onların toprak sahipleri, kapitalistler ve kapitalist devletle olan özgün uzlaşmazlıklarından yararlanmalı, sürekli bir propaganda kampanyasıyla bu ara grupların proleter devrimine güvensizliklerini gidermelidir. Bu amaca ulaşmak uzun süre alabilir. Komünist harekete güven uyandırabilmek üzere, uzun görüşmeler, ihtiyaçlarına anlayışlı bir yakınlık, her çeşit zorlukta karşılıksız yardım ve öğüt, ayrıca eğitimlerini geliştirmek için fırsat sağlanması, özel kurumlara çekilmeleri, vb gibi yaklaşımlar gerekebilir. Aynı zamanda da komünistler; bölgelerde etkin konum edinmiş, emekçi küçük köylüler üzerinde, evde çalışanlar ve diğer yarı-proleter unsurlar üzerinde etkisi olabilecek karşıt örgütlerin zararlı etkilerine karşı dikkatli olmalı ve sürekli bunları boşa çıkarmaya çalışmalıdırlar. Sömürülenler tarafından, kendi acı tecrübeleriyle, birinci elden tanınan sömürücüler, tüm cani kapitalist sistemin somutlaşması ve temsilcileri olarak gösterilmelidir. Devlet bürokrasisinin küçük-burjuva demokrasisi ve hukuk devleti idealleri ile çeliştiği bütün günlük olaylar, akıllı ve enerjik bir biçimde komünist propaganda ve ajitasyon doğrultusunda kullanılmalıdır.
Her yerel kırsal örgüt, bütün köylerde, çiftliklerde ve bölgelerindeki uzak yerleşimlerde evden eve dolaşma görevini, üyeleri arasında dikkatle bölüştürmelidir.
30. Kapitalist devletlerin kara ve deniz kuvvetlerinde propaganda yöntemleri, her ülkenin kendisine özgü koşullarına uyabilmelidir. Pasifist nitelikte bir anti-militarist ajitasyon son derece zararlıdır ve yalnızca proletaryayı silahsızlandırma çabalarında burjuvaziye yardım eder. Proletarya burjuva devletinin ve genelde burjuva sınıfının her türlü askeri kurumunu ilke olarak reddeder ve buna karşı en yüksek enerjiyle savaşır. Bununla beraber, bu kurumlardan (ordu, atış kulüpleri, milli muhafız örgütleri, vb.), işçilere gelecek devrimci çatışmalar için askeri eğitim vermek amacıyla yararlanır. Dolayısıyla, gençliğin ve işçilerin askeri eğitimine değil, askeri düzene ve subayların keyfi yönetimine karşı yoğun ajitasyon yöneltilmelidir. İşçileri silahlandırmak için her olanak şevkle kullanılmalıdır.
Subayların ayrıcalıklı durumları ile erlere yapılan kötü muamele ve toplumsal yaşam güvencelerinin yokluğu karşıtlığında kendini ortaya koyan sınıf uzlaşmazlığı askerlere açıkça gösterilmelidir. Bunun yanında, askerler arasında ajitasyon, geleceklerinin kaçınılmaz olarak sömürülen sınıfların kaderiyle bağlı olduğu gerçeğini ortaya koymalıdır. Başlangıç halindeki devrimci durumun daha gelişmiş dönemlerinde, bütün komutanların demokratik seçimlerle erler tarafından seçilmesi ve asker meclisleri oluşturulması için ajitasyon, kapitalist düzenin temellerini sarsmakta çok yararlı olabilir.
Burjuvazinin sınıf savaşında kullandığı seçme birliklere ve özellikle gönüllü çetelerine karşı ajitasyonda, her zaman en büyük dikkat ve enerji gereklidir. Bunların toplumsal bileşimi ve yoz yönetimi uygun kıldığı her an, ajitasyon, onları bozup dağıtmak için kullanılmalıdır. Örneğin subay kıtasında olduğu gibi, belirgin bir burjuva sınıf karakteri söz konusu olduğunda, bu herkesin önünde teşhir edilmeli ve kendi tecrit olmalarıyla içten bozguna uğrayacak biçimde aşağılık ve iğrenç bir hale düşürülmelidirler.
31. Komünist partisi için, parti örgütünün siyasi faaliyette bulunmadığı bir dönem olamaz. Her siyasi ve ekonomik durumdan ve bunlardaki değişikliklerden yararlanmak amacıyla strateji ve taktikler geliştirilmelidir.
Parti ne kadar zayıf olursa olsun, yine de sistemli ve verimli örgütlenmiş radikal bir propaganda ile, sarsıcı siyasi olaylardan veya tüm ekonomik sistemi etkileyen yaygın grevlerden yararlanabilir. Parti bir kez belirli bir durumdan yararlanmaya karar verince, bütün üyelerinin ve örgütlerinin enerjilerini sonuna kadar bu kampanyada yoğunlaştırmalıdır.
Öncelikle, partinin hücrelerinin ve propaganda gruplarının çalışmalarıyla yarattığı bütün ilişkiler, siyasi önemi olan veya grev hareketinin güçlü olduğu merkezlerde kitle toplantıları örgütlemek için kullanılmalıdır. Partinin konuşmacıları, mücadeleyi başarılı bir sonuca ancak komünizmin vardırabileceğine dinleyicileri ikna edebilmek için tüm çabalarını göstermelidirler. Bu toplantıları özel komisyonlar baştan sona her şeyi ile hazırlamalıdırlar. Eğer parti herhangi bir nedenle kendi toplantılarını düzenleyemiyorsa, uygun yoldaşlar, grevciler veya genel olarak diğer bir biçimde mücadele eden proleterler tarafından örgütlenen genel toplantılarda konuşmalar yapmalıdır.
Çoğunluğu veya topluluğun büyük bir kısmını bizim taleplerimizi savunmaya ikna edebilme olasılığı bulunduğunda, bunlar önerilerde ve kararlarda iyi formüle edilerek uygun bir biçimde ileri sürülmeli, aynı yerde ya da başka bölgelerde olsun, aynı sorun üzerinde yapılan bütün toplantılarda bunlara benzer kararların ve önerilerin giderek artan sayılarla benimsenmesi, en azından güçlü azınlıklar tarafından savunulması için girişimlerde bulunulmalıdır. Bu sayede şimdilik yalnızca bizim manevi etkimiz altında olan proleter kitleleri yoğunlaştırır ve bizim önderliğimizin tanınmasını sağlayabiliriz.
Bütün böyle toplantılardan sonra örgütlenme hazırlıklarına ve toplantıya katılan bütün komiteler, partinin yönetici komitelerine rapor vermek ve tecrübelerden veya yapılan yanlışlıklardan ilerisi için uygun sonuçları çıkarmak için toplanmalıdır.
Her özgül duruma uygun olarak, işçilerin pratik talepleri afişler ve el ilanları veya bildirilerle ileri sürülerek komünist siyasetin duruma uygunluğu ve uygulanabilirliği onların kendi talepleri aracılığıyla gösterilmelidir. Afişlerin uygun dağıtımı, iyi yer seçilmesi, uygun zamanda yapıştırılması için de özel örgütlenmiş gruplar gereklidir. El ilanlarının dağıtımı fabrikaların içinde ve önünde ve harekete katılan işçilerin toplandıkları salonlarda, kamu kurumları, iş ve işçi bulma kurumları, kavşaklar, istasyonlar gibi şehrin önemli noktalarında yapılmalıdır. Bildiri dağıtımına, kitleleri anında ikna edici kısa ama öz konuşma ve sloganlar eşlik etmelidir. Ayrıntılı bildiriler, eğer mümkünse yalnızca salonlarda, fabrikalarda, evlerde veya yazılı malzemelere yeterli dikkat gösterilmesinin beklenebileceği yerlerde dağıtılmalıdır.
Bu propaganda, eylem sırasında düzenlenen bütün sendika ve fabrika toplantılarında paralel faaliyetlerle desteklenmeli, bunlar bizim yoldaşlarımız tarafından örgütlense veya yalnızca katılınsa da uygun konuşmacılar ve tartışmacılar kitleleri bizim bakış açımıza ikna etmek fırsatını kaçırmamalıdırlar. Parti gazetelerimiz de böyle özel bir hareket için en geniş yeri ayırıp en iyi biçimde onları savunmalıdır. Aslında bütün parti örgütleri, böyle bir hareket sırasında, durmak bilmeyen bir enerjiyle genel amaca hizmet etmek için çalışmalıdır.
32. Gösteriler, eylemin hedefini bir an bile gözden kaçırmadan herhangi bir anda gösterinin mümkün olan en yüksek verimliliğe erişip erişmediğini, veya o özel durum sırasında hareketi daha ileriye götürerek kitlelerin eylemini protesto grevi ve nihayet genel grevle daha da yoğunlaştırmak olanağının olup olmadığını sezebilecek çok esnek ve fedakar bir önderlik gerektirir. Savaş sırasında barış taraftarı gösteriler bize öğretmiştir ki, böyle gösterilerin dağıtılmasından sonra bile, gerçekten proleter savaşçı bir parti, küçük veya yasadışı olsa da, gündemdeki gerçekten önemli sorun karşısında doğrultusundan sapmayarak ve hareketsiz kalmayarak büyük kitleler için, kaçınılmaz biçimde, gittikçe daha fazla ilgi odağı olmak durumundadır.
Sokak gösterileri, büyük fabrikalar temeli üzerinde örgütlendikleri zaman en yüksek verimi sağlar. Hücre ve gruplarımızın, sözlü ve yazılı propaganda yoluyla yaptıkları etkin hazırlıklar belirli bir durumda bir düşünce ve eylem birliği sağlamayı başarınca, planlanan gündeki gösterinin toplanma yeri ve zamanını, sloganların belirlenmesini, eylemin gelişme ve güçlenme olasılıklarını ve gösterinin bitme ve dağılma zamanını tartışmak ve saptamak için yönetici komite, fabrikalardaki güvenilir parti üyelerini ve hücre ve grup liderlerini toplantıya çağırmalıdır. Gösterinin bel kemiği, fabrikadan çıkış anından gösterinin dağılma zamanına kadar kitlelerin arasına karışacak, iyi talimat almış, tecrübeli ve çalışkan görevliler grubundan oluşmalıdır. Birbirleriyle bağlarını sürdürebilmeleri ve gereken siyasi talimatları alabilmelerini sağlayabilmek için sorumlu parti görevlileri, kitleler arasında sistemli bir biçimde dağıtılmalıdır. Gösterinin böyle hareketli, siyasi açıdan örgütlü bir önderliği, eylemin yenilenip güçlenerek daha büyük kitle eylemlerine dönüşmesini en etkin biçimde sağlayabilir.
33. Sıkı bir iç yapısı, denenmiş bir görevliler grubu ve kitleler arasında önemli sayıda taraftarı olan komünist partiler, yaygın bir kampanya ile işçi sınıfının hain sosyalist önderlerinin etkisinin tamamen üstesinden gelmek ve emekçi kitlelerin çoğunluğunu komünist bayrak altında toparlamak için her türlü gayreti sarf etmelidirler. Kampanyalar, durumun doğrudan mücadeleye uygun ve partinin proleter hareketin başına geçtiği bir dönem, ya da geçici bir durgunluk dönemi olmasına bağlı olarak farklı biçimlerde örgütlenmelidir. Partinin bileşimi de, bu eylemlerin örgütlenme yöntemlerinin seçiminde belirleyici etkenlerden birisidir.
Örneğin, ‘açık mektup’ denilen yöntem, Almanya Birleşik Komünist Partisi tarafından, diğer ülkelerde olabildiğinden çok daha yaygın ölçekte, proletaryanın toplumsal olarak kararlı kısımlarını kazanabilmek için kullanılabilmiştir. Almanya Komünist Partisi, yıkımın arttığı ve sınıf çatışmalarının keskinleştiği anda, hain sosyalist önderlerin proletaryanın gözünde maskelerini düşürebilmek için, proletaryanın diğer kitle örgütlerinden, iddialı güce sahip örgütleriyle, proletaryanın açık yoksulluğuna karşı ve zavallı bir ekmek parçası bile olsa en küçük talepleri için Komünist Partisi ile birlikte mücadeleye atılmaya hazır olup olmadıklarını cevaplamalarını istemiştir.
Komünist Parti benzer bir kampanya başlattığı her yerde böyle bir eylemin işçi sınıfının geniş kitleleri arasına erişmesini sağlamak için eksiksiz örgütsel hazırlıklar yapmalıdır. Partinin bütün fabrika grupları ve sendika görevlileri, fabrika ve sendika toplantılarında ve bütün mitinglerde, proletaryanın en hayati sorunlarını dile getiren talepleri iyice hazırlanıp gündeme getirmelidirler.
Kitlelerin öfkesinden yararlanmak amacıyla, hücrelerimizin veya gruplarımızın kitleleri bizim taleplerimizi desteklemeleri için etkilemeye çalışacakları her yerde bildiriler, el ilanları ve afişler etkin ve yaygın bir biçimde dağıtılmalıdır. Parti basınımız böyle bir kampanyanın başından sonuna, sorunun çeşitli aşamalarını mümkün olan her bakış açısından değerlendiren kısa ya da ayrıntılı günlük makalelerle, hareketin sorunlarını sürekli açıklamakla uğraşmalıdır. Örgüt bu makaleler için gereken malzemeyi basına aralıksız sağlamalı ve yayıncıların parti kampanyasını ilerletmek için çabaları gevşetmemelerine iyice dikkat etmelidir. Partinin parlamenter grupları ve belediye temsilcileri de bu mücadelelerin yükseltilmesi için sistemli olarak çalışmalıdırlar. Partinin direktiflerine uygun olarak meclis toplantılarında verdikleri önerge ve karar taslaklarıyla kampanyanın taleplerini gündeme getirmelidirler. Bu temsilciler kendilerini sınıf düşmanının arasında, mücadele eden kitlelerin bilinçli üyeleri ve savunucuları, sorumlu görevliler ve parti çalışanları olarak düşünmelidirler.
Partinin bütün kuvvetlerinin birleşmiş, örgütsel olarak pekişmiş faaliyetleri, birkaç hafta içerisinde, bizim taleplerimizi destekleyen kararların büyük ve gittikçe artan sayıda benimsenmesini sağlamada başarılı olursa, bizim taleplerimize taraftar olduğu ortaya çıkan kitleleri pekiştirmek partimizin ciddi örgütsel görevi olacaktır.
Hareketin özellikle sendikal karakter kazandığı durumda, her şeyden önce sendikalardaki örgütsel etkimiz arttırılmaya çalışılmalıdır. Bu amaçla sendikalardaki gruplarımız, yerel sendika önderlerine karşı, ya etkilerini kırmak, ya da onları bizim partimizin sloganları temelinde örgütlü bir mücadeleye zorlamak için, iyi hazırlanmış doğrudan eyleme girişmelidirler.
Fabrika meclisleri, sanayi komiteleri veya benzeri kurumların bulunduğu yerlerde gruplarımız, bunların tam katılımlı toplantılarında da mücadeleyi destekleme kararları alınması için etkili olmalıdırlar. Belirli sayıda yerel örgütlenme komünist önderlik altında proletaryanın açık yaşamsal çıkarları için hareketi desteklemek üzere etkilenmişse, bunlar, genel konferans toplamaya çağrılmalı, olumlu kararların benimsenmiş olduğu fabrika toplantılarının özel delegeleri de buna katılmalıdır. Komünist etkiyle bu biçimde sağlamlaştırılan yeni önderlik, aktif örgütlü işçi gruplarının böyle yoğunlaşması sayesinde yeni güç kazanır ve bu güç sosyalist partilerin ve sendikaların önderliklerine bir dürtü vermek, aksi taktirde tamamen teşhir etmek için kullanılmalıdır.
Partimizin en iyi örgütlerinin olduğu ve talepleri için en büyük desteği elde ettiği sanayi bölgelerinde, yerel sendika ve endüstriyel meclislere örgütlü baskı yoluyla, bu bölgelerdeki ekonomik görünümlü, birbirinden kopuk bütün mücadelelerin, diğer grupların gelişen hareketleriyle de birlikte, tek bir koordine mücadelede birleştirilmesi başarılmalıdır. Bundan sonra bu hareket temel talepleri dar mesleki çıkarların tamamen ötesinde tanımlamalı ve bölgedeki bütün örgütlerin birleşmiş kuvvetlerinden yararlanarak bu taleplerin yerine getirilmesini sağlamaya çalışmalıdır.
Ancak böylece komünist parti mücadeleye hazır proleterlerin önderi olduğunu kanıtlayacak, öte yandan böyle bir birleşmiş ve örgütlü mücadeleye karşı çıkacak sendika bürokrasisi ve sosyalist partiler, yalnızca bütün siyasi ve manevi otoritelerini kaybetmeleriyle değil, aynı zamanda örgütlenmelerinin fiilen tahribiyle de karşı karşıya kalacaklardır.
34. Yeni hareketlere yol açan keskin siyasi ve ekonomik krizler sırasında, komünist parti kitlelerin önderliğini kazanmaya çalışıyorsa, özel talepler yerine, bürokratik önderlerinin belirleyici mücadeleyi önleme girişimlerine karşın baskı ve zulmün onları kaçınılmaz kavgalara sürüklemesine işaret ederek doğrudan sosyalist partilerin ve sendikaların üyelerine hitap edilebilir. Partinin yayınları, özellikle günlük gazeteler, zulüm altında kıvranan işçilerin mevcut veya gelecek mücadelelerinde komünistlerin başı çekmeye, savaşçı örgütlerinin bu bunalım içinde ezilenlere, mümkün olan her yerde yardım elini uzatmaya hazır olduğunu gün be gün vurgulamalıdır. Eski örgütlerin önleme ve engelleme çabalarına rağmen, bu mücadeleler olmadan işçilerin yaşam şartlarını daha dayanılabilir hale getirmenin mümkün olmadığı her gün gösterilmelidir.
Sendikalardaki ve meslek örgütlerindeki komünist fraksiyonlar, komünistlerin daima fedakarca hazır olduklarını vurgulamalı ve sınıf kardeşlerine kavganın kaçınılmaz olduğunu açıklamalıdırlar. Ancak asıl görev, varolan durumdan kaynaklanan bütün mücadeleleri ve hareketleri birleştirmek ve pekiştirmektir. Mücadeleye girmiş fabrika ve sendikalardaki çeşitli hücre ve fraksiyonlar, yalnızca kendi aralarındaki sıkı bağları korumakla kalmamalı, mücadeleyi genişletmek, derinleştirmek ve yaygınlaştırmak için hareketin başını çekebilecek görevli ve sorumluların bölge komiteleri ve merkezi organlar aracılığıyla hemen mücadeleye katılımını sağlayarak başlayabilecek her hareketin önderliğini üzerine almalıdır. Her yerde örgütün esas görevi, sorunun gereğinde siyasi yollardan genel çözümü fikrini beslemek için, çeşitli mücadelelerin hepsinin ortak karakterini göstermek ve vurgulamaktır.
Mücadeleler daha genel ve keskin bir karakter aldıkça, tek yönetim organı yaratmak gereklidir. Bürokratik grev önderleri başarısızlığa uğradıklarında, komünistler hemen öne çıkıp eylemin sıkı ve kararlı bir doğrultuya sahip olmasını sağlamalıdırlar. Tek tek eylemlerin koordinasyonu sağlandığında hedef, ortak bir önderliğin yaratılması ve mümkünse komünistlerin önder konumlar kazanmasıdır. Bu, becerikli, militan önderlik altında, fabrika ve sendikalardaki komünist fraksiyonların uygun hazırlık yapmasıyla, genel fabrika toplantıları ve özellikle grevcilerin kitle toplantılarında ısrarlı müdahalelerle başarılabilir.
Hareket yaygınlaşınca ve işveren örgütlerinin saldırıları ve hükümetin karışması nedeniyle siyasi bir karaktere bürününce, olanaklı ve hatta gerekli olabilecek işçi meclislerinin seçimi için ön propaganda ve örgütlenme çalışmaları başlatılmalıdır. Bütün parti organları burada, işçi sınıfının kendi kurtuluşunu ancak doğrudan kendi mücadelesinden doğan organlarıyla ve sendika bürokrasisi ve eski sosyalist partilerdeki yardımcılarına karşı bağımsız mücadeleyle elde edebileceği fikrini vurgulamalıdırlar.
35. Güçlenmiş olan komünist partiler ve özellikle büyük kitle partileri, önceden alınan önlemlerle kitle eylemi için hazırlanmalıdırlar. Her zaman, bu hareketlerin tecrübeleri, bütün siyasi gösteriler ve ekonomik kitle hareketleri ile yerel eylemler sırasında, geniş kitlelerle sıkı bir birlik sağlayabilmek için kullanılmalıdır. Bütün büyük hareketlerden kazanılan tecrübe, yönetici ve sorumlu parti görevlilerinin büyük ve orta ölçekli fabrikalardan delegelerle yaptığı geniş toplantılarda tartışılmalı, böylece fabrika delegeleri aracılığıyla mücadele ruhunun kitlelerin içlerine yerleşmesini sağlayan iletişim ağı sürekli genişletilerek sağlamlaştırılmalıdır. Siyasi kitle eylemlerinin olgunluğa erişmemiş bir girişim olmasından kaçınmanın ve koşullara ve partinin gerçek kuvvetine uygun ölçüde olmasının en iyi güvencesi, yönetici ve sorumlu parti görevlileriyle fabrika delegeleri arasındaki karşılıklı güven bağlarıdır.
Parti örgütleriyle büyük ve orta işletmelerde çalışan proleter kitleler arasında sıkı bağlar inşa edilmeden, büyük kitle eylemleri ve gerçekten devrimci bir hareket geliştirilemez. Geçen sene İtalya’daki, en güçlü ifadesini fabrikaların ele geçirilmesinde bulan, tartışmasız biçimde devrimci ayaklanmanın zamansız çöküşü, elbette büyük ölçüde sendika bürokrasisinin ihanetinden ve partinin siyasi önderliğinin yetersizliğinden, fakat kısmen de partinin yaşamıyla ilgilenen, siyasi açıdan bilgilenmiş işyeri temsilcileri aracılığıyla parti ve fabrikalar arasında kurulacak yakın örgütsel bağların tamamen eksik olmasından ötürüdür. İngiliz kömür madeni işçilerinin bu yılki grevi de kuşkusuz bu eksikliği taşımış, siyasi etkisi sınırlı kalmıştır.
36. Komünist basın, parti tarafından, bitmez tükenmez bir enerjiyle geliştirilmelidir.
Partinin talimatlarına uymayan hiçbir yayın komünist olarak kabul edilemez. Bu ilke, kitap, broşür, süreli yayın gibi, yayınlara da, bilimsel, propaganda ya da diğer niteliklerini dikkate alarak uygulanmalıdır.
Parti birçok yayını olmasından çok, iyi yayınları olmasına dikkat etmelidir. Her komünist partinin iyi ve eğer mümkünse, günlük bir merkezi yayın organı olmalıdır.
37. Bir komünist gazete, burjuva ve sık sık sosyalist gazetelerde olduğu gibi asla bir kapitalist işletmeye dönüşmemelidir. Bizim gazetemiz bütün kapitalist kredi kurumlarından bağımsız olmalıdır. Yasal kitle partileri için gazetenin varlığını sürdürmesini sağlayan becerikli reklam düzeni, asla onun reklam veren büyük şirketlere bağımlı olmasına yol açmamalıdır. Aksine, kitle partilerimizin gazeteleri, bütün proleter toplumsal sorunlar üzerinde sapmaz tutumla, daha büyük saygınlık yaratacaktır. Bizim gazetelerimiz sansasyon arzusunu tatmine veya halkın genel vakit geçirme amacına hizmet etmemelidir. Elit bir okur kesimi yaratmak uğruna, küçük-burjuva yazarların veya gazetecilik virtüözlerinin eleştirilerine taviz vermemelidir.
38. Komünist gazete her şeyden önce ezilen ve savaşan işçilerin çıkarlarını gütmelidir. O bizim en iyi ajitatör ve propagandistimiz, proleter devriminin önde gelen savunucusu olmalıdır.
Komünist çalışma yöntemlerinin sürekli gözden geçirilmesi ve geliştirilmesinde bir rehber olarak, parti üyelerinin faaliyetlerinden edinilen değerli tecrübeleri toplamak ve yoldaşlarımıza aynen aktarmak gazetemizin amacı olacaktır. Tecrübeler bütün ülkeden yazı işleri çalışanlarının katıldıkları toplantılarda paylaşılmalı, görüş alışverişi bütün parti basınının tonu ve yönüne azami tutarlık sağlamalıdır. Böylece bu basın ve tek tek her gazete, devrimci çalışmamızın en iyi örgütleyicisi olacaktır.
Komünist gazetelerin ve özellikle merkezi organın ancak bu koordinasyonu ve kapsamlı örgütsel çalışması ile, demokratik merkeziyetçilik yerleştirilip komünist parti içinde işlerin verimli dağılımına varılabilir, tarihi görevin yerine getirilmesi sağlanabilir.
39. Komünist gazete komünist bir kuruluş olmaya çalışmalıdır, yani, yayına düzenli katkıda bulunan yazarların, editörlerin, dizgicilerin, matbaacıların, dağıtımcıların, yerel haberleri toplayıp tartışanların, fikirlerinin yayılmasında her gün çalışanların, vb. savaşan bir proleter örgütü, devrimci işçilerin çalışan bir topluluğu olmalıdır.
Gazeteyi gerçekten mücadeleci bir organa ve komünistlerin çalışan güçlü bir topluluğuna dönüştürmek için birkaç pratik önlem gerekir.
Her komünist, çalıştığı ve kişisel fedakarlık yaptığı gazetesiyle çok sıkı ilişkide olmalıdır. Bu onun, etkin olabilmesi için her gün yeniden sertleştirilmesi ve bilenmesi gereken günlük silahıdır. Komünist gazetenin varlığını sürdürebilmesi için sürekli yüklü maddi ve parasal fedakarlık gerekecektir. Gazetenin kendisi komünist hareket için kuvvetli bir destek olacak sıkı bir örgütlenme ve yasal bir kitle partisi içinde geniş bir dolaşım imkanı doğana kadar, büyümesi ve iç gelişmesi için gerekli kaynaklar hep parti üyelerinin saflarından sağlanacaktır.
Gazetenin yalnızca aktif bir savunucusu ve dağıtımcısı olmak yetmez, aynı zamanda yararlı bir katılımcısı da olmak gerekir. Atölyede meydana gelen, bir kazadan genel işçi toplantılarına, bir çırağa yapılan kötü muameleden, şirketin mali durumuna kadar, toplumsal veya ekonomik önemi olan her olay hemen gazeteye bildirilmelidir. Sendika fraksiyonu bütün toplantılarının ve sekreterliklerinin aldıkları karar ve önlemleri ayrıca karşıtlarımızın faaliyetlerini haber vermelidir. Sokaktaki ve toplantılardaki kamusal yaşam gazetede yayınlandığında, sık sık, duyarlı parti üyesine, çeşitli ayrıntılar üzerinden, ilgisiz okuyuculara bile yaşamın günlük ihtiyaçlarını nasıl takip ettiğimizi gösterecek toplumsal eleştiri yürütme fırsatı verir.
İşçilerin ve işçi sınıfı örgütlerinin yaşamlarından böyle haberler yayın kurulu tarafından dikkat ve hassasiyetle ele alınmalıdır. Bunlar, gazetemizle işçilerin yaşantıları arasında varolan bir yakın bağ duygusunu aktarmaya yarayacak kısa duyurular olarak veya işçilerin günlük yaşantılarının, komünizm düşüncesini geniş yığınlara açıklamaya yardımcı olacak pratik örnekleri olarak kullanılabilirler. Mümkün olduğu kadar yayın kurulunun, günün uygun bir zamanında, kendilerine gelen her hangi bir işçiyle görüşüp isteklerini veya hayatın sıkıntılarına ilişkin şikayetlerini dinleyecekleri, bunları not edip partinin aydınlanması için kullanmaya çalışacakları ayrılmış saatleri olmalıdır.
Kapitalist sistem içinde, elbette gazetelerimizin mükemmel komünist işçi toplulukları olmaları olanaksızdır. Ancak, en zor koşullar altında bile böyle bir devrimci gazetenin örgütlenmesinde belirli bir başarı elde edilebilir. Bu, 1912-13 döneminde Rus yoldaşlarımızın ‘Pravda’sı tarafından kanıtlanmıştır. Bu gazete, gerçekte, Rusya’nın en önemli merkezlerinin bilinçli devrimci işçilerinin sürekli aktif örgütlenmesini ifade ediyordu. Yoldaşlar, kolektif olarak gazetenin hazırlanması, basılması ve dağıtılması işini gerçekleştirirken gereken parayı da bir yandan çalışıp kazandıklarından biriktirerek sağladılar. Bunun karşılığında gazete onlara arzuladıkları en iyi şeyleri, çalışmalarında ve mücadelelerinde o zaman ihtiyaçları olan ve bugün hala kullanabildikleri şeyleri sundu. Böyle bir gazeteye, parti üyeleri ve diğer devrimci işçilerce, hakkıyla ve gerçekten ‘bizim gazetemiz’ denebilir.
40. Militan komünist yayın faaliyetinin temel unsuru, partinin kampanyalarına doğrudan katılımdır. Partinin faaliyeti belli bir anda belli bir kampanya üzerinde yoğunlaştığında, yayın organı, yalnız yayın kuruluna ait sayfaları değil bütün bölümleri bu özel kampanyanın hizmetine vermelidir. Yayın kurulu yayının bütününde hem içerik hem de biçim olarak en uygun şekilde bu kampanyayı desteklemek için, bütün kaynaklardan materyal bulmalıdır.
41. Gazetemiz için abone kaydı sorunu bir sisteme bağlanmalıdır. İlk yapılacak şey, işçilerin harekete geçtiği her fırsattan ve özel bir olay nedeniyle işçinin siyasi ve toplumsal bilinçliliğinin yükseldiği her durumdan yararlanmaktır. Bu yüzden, gazetenin işçilerin çıkarlarını açıkça ve enerjik bir biçimde savunduğu her büyük grev hareketi veya lokavttan sonra, katılımcılar arasında bir abone kayıt faaliyeti örgütlenmeli ve sürdürülmelidir. Yayın için abone listeleri ve abone fişleri yalnızca komünistlerin bulunduğu fabrikalarda ve sendika fraksiyonları çevresinde dağıtılmakla kalmayıp, mümkün olduğu kadar greve katılan bütün işçilerin adresleri çıkartılarak yayının propagandasını yapan özel işçi grupları tarafından evlere de dağıtılmalıdır.
Aynı şekilde, işçileri hareketlendiren her seçim kampanyasının ardından bu amaç için görevlendirilmiş özel gruplar, işçilerin evlerini ziyaret edip işçi gazetesi için sistemli propaganda sürdürmelidirler.
Fiyatların, işsizliğin ve çok sayıda işçiyi etkileyen diğer sıkıntıların artışında kendini gösteren gizli siyasi ve ekonomik kriz anlarında, sendikalarda örgütlenmiş işçileri kazanmak amacıyla bunların sendika fraksiyonları aracılığıyla listeleri alınmalı ve gazete için sistemli, evden eve propaganda yürütmek için mümkün olan her çaba harcanmalıdır. Tecrübe göstermiştir ki bu dolaşma işi için en uygun zaman her ayın son haftasıdır. Bir kere bile ayın bu son haftasını gazete için propaganda işinde değerlendirmeden geçiren yerel örgütlenme, komünist hareketin yayılması açısından çok ciddi bir ihmalde bulunmuş olacaktır. Gazete için propaganda yürüten çalışma grubu, gazete abone listesiyle açılışında, aralarda ve kapanışında bulunmadığı bir tek miting veya gösteri bırakmamalıdır. Her sendika fraksiyonunun sendikanın bütün toplantılarında ve yine grup ve fraksiyonların atölye ve fabrika toplantılarında da görevleri aynıdır.
42. Her parti üyesi gazetemizi bütün rakiplerine karşı sürekli savunmalı ve kapitalist basına karşı enerjik bir kampanya yürütmelidir. Basının çürümüşlük, sahtekarlık, haber gizleme ve bütün iki yüzlülüğünü teşhir etmeli ve damgalamalıdır.
Sosyal-demokrat ve bağımsız sosyalist basın, onun her geçen gün daha çok ortaya çıkan sınıf çatışmalarını örten ihanet tavrı ısrarla ama küçük grupçu polemiklere düşmeden teşhir edilerek sürekli bir saldırıyla yenilmelidir. Sendika ve diğer örgütlerdeki fraksiyonlar, örgütlü yöntemlerle, üyeleri bu sosyal-demokrat yayınların yanıltıcı ve sakatlayıcı etkisinden koparmaya çalışmalıdırlar. Ayrıca özellikle evden eve ve fabrikalarda ajitasyonla sürdürülen kendi basınımız için abone toplama kampanyası da akıllı bir biçimde sosyal-hain basına karşı yöneltilmelidir.
43. Parti örgütü, yayılır ve sağlamlaşırken, salt coğrafi bölünmelere dayanan bir şema üzerinden değil, bölgenin gerçek ekonomik, siyasi yapısına ve ulaşım koşullarına göre örgütlenmelidir. Ağırlık merkezi büyük şehirler ve büyük sanayi merkezlerinde olmalıdır.
Yeni bir partinin inşasında, genellikle, parti örgütünü birden bütün ülkeye yaymak biçiminde bir eğilim kendini gösterir. Dolayısıyla, partinin elindeki güçlerin çok sınırlı olması göz önüne alınmadan, bunlar her yönde dağıtılır. Bu, partinin üye kazanma yeteneğini ve büyümesini zayıflatır. Böyle durumlarda birkaç yıl içinde yaygın bir parti büroları ağı ortaya çıkar, fakat parti en önemli sanayi şehirlerinde bile sağlam bir zemin kazanmayı başaramaz.
44. Parti faaliyetini mümkün olan en yüksek derecede merkezileştirebilmek açısından, parti önderliğini birbirine bağlı çok sayıda parti örgütleri zinciri halinde bir hiyerarşi biçimine sokmak yararlı olmaz. Hedef alınacak şey, ekonomik, politik veya ulaştırma merkezi durumundaki her şehirde, aynı zamanda çevresindeki geniş alana, ona bağlı ekonomik, politik bölgelere de yayılan bir örgütlenme ağı oluşturulmasıdır. Bölgenin büyük şehrinin parti komitesi, parti örgütlenmesinin tepesini oluşturmalı ve büyük şehirdeki üyeler ile sıkı ilişki içinde bölgedeki bütün örgütsel ve siyasi faaliyeti yürütmelidir.
Bölge konferansı veya kongresince görevlendirilen ve parti merkez komitesi tarafından onaylanan bölge örgütleyicileri, bölgesel merkezdeki parti yaşamında da aktif rol almak zorundadırlar. Bölge parti komitesi, komite ile büyük şehirdeki üye kitleleri arasında sıkı ilişki sürdürmek üzere, büyük şehirdeki üyeler arasından seçilen görevlilerle sürekli güçlendirilmelidir. Örgütlenme belirli bir gelişme düzeyine ulaştığında, bölgenin yönetici komitesinin aynı zamanda şehri de siyasi olarak yöneten organ olması için çaba gösterilmelidir. Böylece bölge parti komiteleri, merkez komitesi ile birlikte, bütün parti örgütü içinde gerçek yönetici organlar konumunda olmalıdır.
Parti bölgesinin sınır çizgileri elbette coğrafi bölge sınırlarıyla çakışmak zorunda değildir. Belirleyici etken, bölge komitesinin bölge içerisindeki bütün yerel örgütlerin faaliyetlerini düzenli bir tarzda yönetecek durumda olmasıdır. Bu olanaksızlaştığı anda, bölge bölünmeli ve yeni parti bölgeleri oluşturulmalıdır.
Büyük ülkelerde, elbette, merkez komitesi ve bölgeler arasında ve bölge örgütleriyle yerel örgütler arasında da çeşitli ara örgütler gerekebilir. Bazı koşullarda bu ara örgütlerden bazılarına, örneğin büyük bir şehirde geniş üye tabanı olan bir örgüte, yönetici rol vermek yararlı olabilir; fakat genel olarak bu biçimde merkeziyetçilikten uzaklaşmaktan kaçınılmalıdır.
45. Kırsal alan veya küçük köy grupları ve bölgelerin ve büyük şehirlerin çeşitli kısımlarının veya mahallelerinin grupları gibi yerel örgütler daha büyük parti örgütlerini oluştururlar.
Yasal koşullarda, bütün üyelerinin genel toplantısını artık gerçekleştiremeyecek ölçeğe ulaşan bir yerel Parti örgütü bölünmelidir.
Yerel parti örgütlerinde üyeler günlük parti faaliyetleri için gruplanmalıdır. Büyük örgütlerde çeşitli grupları kolektif yapılar olarak birleştirmek yararlı olabilir. Kural olarak aynı işyerinde çalışan veya günlük yaşamları itibariyle faaliyetlerinde birbirleriyle buluşabilecek üyeler bir gruba sokulmalıdır. Böyle bir kolektif grubun amacı parti faaliyetini çeşitli küçük çalışma grupları arasında dağıtmak, çeşitli görevlilerden rapor almak ve adayları parti üyeliği için yetiştirmektir.
46. Parti bir bütün olarak Komünist Enternasyonalin yönetimi altındadır. Enternasyonal yönetiminin bağlı partilere ilişkin talimat ve kararları ya (1) parti merkez komitelerine, ya (2) bu komite aracılığıyla bir özel komiteye, ya da (3) parti üyelerinin tümüne yöneltilir.
Enternasyonalin talimat ve kararları parti ve elbette her üye için bağlayıcıdır.
47. Partinin merkez komitesi parti kongresine ve Komünist Enternasyonal Yürütme Komitesine karşı sorumludur. Dar merkez komitesi de, tam ya da genişletilmiş merkez komitesi de genel kural olarak parti kongresi tarafından seçilir. Parti kongresi gerekli görürse, merkez komitesini siyasi faaliyete yönelik olarak kendi içinden iki alt-komite, politik büro ve örgütlenme bürosu seçmekle görevlendirir. Bu alt-komiteler partinin siyasi ve güncel çalışmalarından sorumludur. Bu alt-komiteler veya bürolar, parti merkez komitesini üst düzeyde önemli kararların alındığı düzenli bileşik toplantıya çağırırlar. Genel siyasi durum karşısında partinin eylem kapasitesini tam olarak kavrayabilmek ve bu konuda kesin ve açık bir fikre sahip olabilmek için, merkez komitesi seçimlerinde çeşitli bölgelerin önerilerini dikkate almak gerekir. Aynı nedenle, taktiklere ilişkin ciddi karakterde görüş farklılıkları, merkez komitesi seçimlerinde bastırılmamalıdır. Aksine, bu görüşler en iyi savunucuları tarafından merkez komitesinde temsil edilmelidirler. Fakat daha küçük yönetici organ kendi içinde olabildiği kadar uyumlu olmalı ve sağlam ve güvenilir bir siyaset izleyebilmesi için, kendi otoritesine olduğu kadar, merkez komitesinin dikkate değer bir çoğunluğuna da dayanmalıdır.
Parti merkez komitesinin böyle geniş bileşimi sayesinde, yasal kitle partileri, en kısa zamanda parti üye tabanının koşulsuz güveni ve sıkı bir disiplin için sağlam bir temel oluşturmayı ve aynı zamanda da parti görevlilerinde ortaya çıkabilecek yalpalama ve sapmaları silip atmayı başarabilir. Parti içerisindeki bu anormallikler, karar için parti kongresine getirilmek zorunda kalınacak ve belki de bir felakete yol açabilecek bir operasyonu gerektirecek bir düzeye erişmeden kaldırılabilir.
48. Her yönetici parti komitesi, işlerini, çeşitli dallarda verimliliği sağlayabilmek için, üyeleri arasında bölüştürmelidir. Bu, örneğin propaganda, yayın işleri, sendikal mücadele, kırsal alanda ajitasyon, kadınlar arasında çalışma, iletişim, vb. için komiteler gibi çeşitli özel organlar oluşturmayı gerektirebilir. Her özel organ ya merkez komitesine, ya da bölge komitesine bağlıdır.
Kendisine bağlı bütün komitelerin faaliyetlerinin kontrolü ve bileşimi de bölge komitesinin ve son aşamada, parti merkez komitesinin elinde olmalıdır. Parti çalışanları ve parlamenterler doğrudan yönetici komiteye bağlıdır. Partinin çalışmalarını çok fazla aksatmadığı sürece, çeşitli parti işlerinde görevlendirilmiş yayıncı, örgütleyici, propagandacı, vb., insanların işlerinin ve bölgelerinin zaman zaman değiştirilmesi yararlı olabilir. Yayıncılar ve propagandacılar, parti gruplarının birinde, düzenli parti çalışmasına katılmalıdır.
49. Partinin merkez komitesi ve Komünist Enternasyonal, bütün komünist örgütlerden, organlarından ve tek tek üyelerinden her an eksiksiz raporlar talep etme hakkına sahiptir. Merkez komitesinin temsilcileri ve delegeleri, bütün toplantı ve oturumlara, söz ve veto hakkıyla katılabilir. Merkez komitesinin emrinde her zaman yetkili temsilciler, yani çeşitli bölgelerin başta gelen organlarına, yalnızca tamim ve mektupları ile değil, siyasi ve örgütsel sorunlar üzerinde doğrudan ve sözle, sorumlu temsilciler olarak talimat ve bilgi verecek komiserler olmalıdır. Merkez komite ve bölge komitelerinin denenmiş ve tecrübeli yoldaşlardan oluşan ve fonları ve mali hesapları kontrol eden denetim komisyonları bulunmalı, bunlar sabit zamanlarda genişletilmiş komite toplantılarına rapor vermelidir.
Partinin bütün örgütleri ve bütün kolları gibi, tek tek her üyesi de, her zaman isteklerini, önerilerini, uyarı ve şikayetlerini doğrudan partinin merkez komitesine veya Enternasyonale iletmek hakkına sahiptir.
50. Yönetici parti organlarının talimat ve kararları alt örgütler ve tek tek üyeler için bağlayıcıdır.
Yönetici organların sorumlulukları ve görevin aksatılmasını veya konumun kötüye kullanımını önleme zorunlulukları biçimsel olarak ancak kısmen saptanabilir. Örneğin yasadışı partilerde olduğu gibi, resmi sorumlulukları azaldığı ölçüde, düzenli ve sağlam bilgi elde etmek için parti üyelerinin fikirlerini almak ve ancak ciddi ve kapsamlı değerlendirmelerden sonra karara varmak zorunlulukları artar.
51. Parti üyeleri daima bütün faaliyetlerinde, militan bir örgütün disiplinli üyeleri olarak davranmak zorundadırlar. Eğer üzerinde görüş farklılıkları çıkarsa, uygun eylem tarzı, mümkün olduğu kadar, parti örgütü içerisinde önceden gerçekleştirilen tartışmalarla saptanmalı ve eylem de bu biçimde varılan karar çerçevesinde olmalıdır. Parti kararlarının bütün parti örgütleri tarafından en büyük şevkle ve tam olarak gerçekleştirilmesini sağlamak için, bütün tartışma ve kararlara mümkün olan en çok sayıda parti üyesi katılmalıdır. Partinin çeşitli düzeylerdeki örgütleri, değişik sorunların hangi biçimde ve hangi ölçekte kamuoyu önünde (basında, broşürlerde) farklı yoldaşlar tarafından tartışılacağını kararlaştırmak zorundadır. Örgütün veya parti komitesinin kararı geri kalan üyelerin görüşlerine göre hatalı gözükse bile, bu yoldaşlar bütün kamuya açık faaliyetlerinde ortak cephe birliğini engellemenin veya kırmanın disiplinsiz tavrın en kötü biçimi ve en büyük askeri hata olduğunu gözden kaçırmamalıdırlar.
Komünist partiyi ve her şeyin üstünde Komünist Enternasyonal’i komünizmin bütün düşmanlarına karşı savunmak her parti üyesinin yüce görevidir. Bunu unutup da parti veya Komünist Enternasyonal’e kamuoyu önünde saldıran, parti karşıtı görülmelidir.
52. Partinin tüzüğü, genelde, parti örgütlerinin komünist gelişiminde ve parti faaliyetinin sürekli iyileştirilmesinde, yönetici parti organlarına engel değil yardımcı olacak biçimde hazırlanmalıdır. Varolan tüzükte ve parti kararlarında gereken değişikliklerin ancak daha sonraki bir tarihte benimsenebileceği durumlarda bile, Komünist Enternasyonal’in kararları, bağlı partilerce derhal yerine getirilmelidir.
53. Devrimin çeşitli aşamalarına bağlı olarak komünist partinin günlük hayatında işlevsel değişiklikler ortaya çıkabilir. Ama temelde, yasal veya yasadışı da olsa, partinin ulaşılmaya çalışılan yapısında esaslı bir farklılık yoktur.
Parti her zaman, mücadele koşullarında ortaya çıkabilecek bütün değişikliklere hemen kendini uydurabilir durumda olacak şekilde örgütlenmelidir.
Komünist partinin, düşmanın belirli bir noktada yoğunlaşmış karşı konulamaz güçlerine karşı açık savaşa girmekten kaçınacak, fakat diğer yandan düşmanın bu yoğunlaşmasından ona en az şüphelendiği noktadan saldırmak için yararlanacak beceriye sahip militan bir örgütlenme haline gelmesi gerekir. Yalnızca ayaklanma ve sokak savaşı veya şiddetli baskı koşulları için hazırlanmak büyük yanlışlık olacaktır. Komünistler her durumda devrimci ön çalışmalarını hazırlıklı olma temeli üzerinde mükemmelleştirirler, çünkü fırtınalı ve sakin dönemlerin birbirinin yerini aldığı dalgaları önceden görmek hemen hemen imkansızdır ve bunun mümkün olabileceği durumlarda dahi bu öngörü, birçok durumda reorganizasyon için işe yaramaz; çünkü değişiklik, kural olarak, çabuk ve çoğu zaman oldukça ani gelir.
54. Kapitalist ülkelerdeki yasal komünist partiler, önlerinde duran, devrimci ayaklanmaya, silahlı mücadeleye veya daha genelde yasadışı mücadeleye uygun bir biçimde hazırlanmak görevinin önemini tümüyle kavramakta çoğunlukla başarısız oluyorlar. Komünist parti örgütleri sık sık, uzun bir yasal çalışma dönemi varsayımı temeline dayanan ve çalışmalarını gündelik yasal görevlerin ihtiyaçlarına göre yürüten yapılar kuruyorlar.
Öte yandan yasadışı partiler sık sık, devrimci kitlelerle sürekli etkileşim içinde olacak bir parti örgütünün inşası doğrultusunda, yasal faaliyetlerin bütün olanaklarından yararlanmayı ihmal ediyorlar. Bu hayati gerçekleri görmezden gelen yeraltı örgütleri, emeklerini boşa harcayan Sisifus gibi, etkisiz komplocu gruplar olma tehlikesi içindedirler.
Bu eğilimlerin her ikisi de hatalıdır. Her yasal komünist örgüt yeraltına inme gereği için eksiksiz bir hazırlığı güvenceye almayı bilmeli ve her şeyden önemlisi, devrimci patlamalar için silahlanmalıdır. Öte yandan her yasadışı komünist örgüt, yoğun bir parti faaliyeti sayesinde büyük devrimci kitlelerin örgütlü ve gerçek önderi olabilmek için, yasal işçi hareketinin sunduğu olanaklardan sonuna kadar yararlanmalıdır. Yasal ve yasadışı çalışmanın yönetimi tek elde, parti merkezinin elinde sürekli birleştirilmelidir.
55. Yasal ve yeraltı parti çevrelerinin her ikisi arasında da, yasadışı komünist örgütsel faaliyeti, parti örgütünün ve faaliyetinin geri kalanından tecrit edilen, kapalı ve salt askeri bir örgütün kurulup yaşatılması olarak görme eğilimi vardır. Bu kesinlikle hatalıdır. Aksine, devrim öncesi dönemde, savaş örgütümüzün oluşturulması esas olarak, komünist partinin genel çalışmasının sonucu olmalıdır. Parti bir bütün olarak devrim için savaşan bir örgüte dönüşmelidir.
Devrim öncesi bir dönemde erken doğmuş, tecrit olmuş devrimci askeri örgütler, doğrudan yararlı parti çalışması bulunmadığından, çözülme eğilimleri göstermeye mahkumdur.
56. Yasadışı bir parti için, üyelerini ve parti organlarını, yetkililer tarafından bulunmaktan korumak ve üye kayıt listeleri, dikkatsiz aidat toplama, akılsızca yayın dağıtımı gibi böyle tespitleri kolaylaştıracak her olanağı önlemek elbette zorunludur. Bu nedenlerden ötürü, gizli amaçlar için, açık örgütsel yöntemleri yasal parti kadar kullanamaz. Buna karşın, pratik yoluyla, bu meselede gittikçe daha fazla ustalaşabilir.
Kuşkulu ya da güvenilmez kişilerin partiye katılmasını engellemek için her önlem alınmalıdır. Bu amaca yönelik kullanılacak yöntemler, partinin yasal veya yasadışı olmasına, baskı altında tutuluyor veya hoşgörü gösteriliyor olmasına, büyüme veya duraklama döneminde olmasına büyük ölçüde bağlı olacaktır. Belirli koşullarda yararlı olmuş olan bir yöntem adaylık sistemidir. Partiye katılmak isteyenler önce, iki parti üyesinin tavsiyesiyle aday olarak alınıp ancak verilen parti görevlerini başarıyla yerine getirirlerse tam üye olabilirler.
Burjuvazi kaçınılmaz olarak yasadışı örgütlere provokatör ve ajanlar yollayacaktır. Bu unsurlara karşı titizlikle ve usanmadan mücadele edilmelidir. Bu konuda en iyi yöntemlerden biri, yasal ve yasadışı çalışmanın doğrudan birleştirilmesidir. Belirli bir süre devrimci yasal çalışma, herkesin güvenilirlik, bilinç, cesaret, şevk, beceri derecesini ölçmenin ve yeteneklerine uygun yasadışı çalışma biçimini saptamanın en iyi aracıdır.
Öte yandan yasal bir kitle partisi mücadelenin yasadışı çalışma ve mücadele dönemleri için tam hazırlıklı olmalı; herhangi bir olasılık için hazırlıklarını asla gevşetmemelidir (örneğin adresleri, kayıtları güvenli yerlerde saklamalı, çoğu durumda yazışmaları imha etmeli, gerekli belgeleri korumayı başarmalı ve kuryeleri gizlilik açısından eğitmelidir).
57. Dolayısıyla bizim genel parti çalışmamız, daha devrim öncesi dönemde, devrimin ihtiyaçlarına uygun bir savaş örgütünün kurulması ve pekiştirilmesini sağlayacak tarzda yürütülmelidir. Komünist partinin yönetici organının, faaliyetinin bütününde, devrimin gereklerini rehber edinmesi ve mümkün olduğu kadar ileride neler olabileceği üzerinde berrak bir fikre sahip olmaya çalışması çok önemlidir. Doğal olarak her zaman kolay olmasa da, bu, komünist örgütsel önderliğin bu çok önemli noktasının bir kenara itilmesi için gerekçe olmamalıdır.
En iyi örgütlenmiş parti bile, eğer açık devrimci yükselmeler döneminde büyük işlevsel değişiklikler geçirmesi gerekirse, çok zor ve karmaşık sorunlarla yüz yüze kalabilir. Siyasi partimizin, birkaç gün içinde, kuvvetlerini silahlı mücadeleye seferber etmek zorunda kalması mümkündür. Büyük bir olasılıkla, parti kuvvetlerine ek olarak yedeklerini, örgütlediği sempatizanları ve örgütsüz devrimci kitleleri seferber etmek zorunda kalacaktır. Böyle bir durumda, düzenli bir Kızıl Ordunun oluşturulması henüz söz konusu olamaz. Önceden örgütlenmiş bir ordumuz olmadan, yalnızca partinin önderliği altındaki kitlelerle zafer kazanmalıyız. Bu yüzden, eğer partimiz böyle bir olasılık için iyi hazırlanmış ve örgütlü değilse, en kahramanca mücadele dahi boşa gidecektir.
58. Devrimci merkezi yönetici organların devrimci durumlarla başa çıkamadığı çok kere görülmüştür. Devrim sırasında, proletarya, alt düzeylerde büyük örgütlenmeleri sağlamayı genellikle başarmıştır, fakat hemen her zaman karargahlarında düzensizlik, karışıklık ve kaos baş göstermiştir. Bazen en ilkel işbölümü bile yoktur. İstihbarat bölümü, çoğunlukla, yarardan çok zarar verecek kadar kötü örgütlenmiştir. Posta ve diğer iletişim araçlarına güvenilemez. Bütün gizli posta ve taşıma işleri, gizli saklanma yerleri ve matbaalar genelde şans eseri çalışmakta ve örgütlü düşmana başarılı provokasyon fırsatı sunmaktadır.
Parti, bu özel çalışması için, idaresi içinde özel bir bölüm örgütlemeden bu kusurlar düzeltilemez. Askeri istihbarat servisi pratik ve özel yetiştirme ve bilgi gerektirir. Siyasi polise karşı sürdürülen gizli çalışma için de aynı şey söylenebilir. Gizli bir iletişim bölümü ancak uzun süreli bir pratik sonucunda güvenli ve etkin bir biçimde işleyebilir. Her yasal komünist parti, küçük ölçekte bile olsa, bütün bu özel devrimci çalışmalar için hazırlıklar yapmalıdır.
Bir çok durumda böyle bir gizli aygıt, aslında yaratılmak istenenin sürekli akılda tutulması koşuluyla, bütünüyle yasal faaliyet aracılığıyla kurulabilir. Örneğin akıllıca düzenlenmiş bir yasal yayın ve bildiri dağıtımı sisteminin gizli bir iletişim, posta, kurye, konut, ulaşım aygıtına dönüştürülmesi mümkündür.
59. Komünist örgütçü, partinin her üyesine ve her devrimci işçiye, devrim sırasında, savaş örgütümüzün bir askeri olarak oynayacağı gelecek tarihsel rol açısından bakmalıdır. Bu nedenle ona, parti içinde, gelecekteki rolü için en çok uygun düşecek bir yer vermelidir. Onun bugünkü faaliyeti, işçinin anlamayıp reddedeceği bir alıştırma biçiminde değil, parti çalışması için gerekli, yararlı bir hizmet biçimini almalı, fakat aynı zamanda da bu faaliyet, her komünist için yarınki nihai mücadelenin gerekliliklerine en iyi hazırlık olmalıdır.
Thèses, Manifestes et Résolutions des Quatre Premier Congrès de L’Internationale Communiste (Üçüncü Enternasyonal İlk Dört Kongresi Tezler, Kararlar ve Bildirgeleri), François Maspero, Paris, 1972, s. 109-122
Principles Of Party Organization, Mass Publications, Calcutta, 1975, http://www.marx2mao.org/Other/PPO21.html
Theses, Resolutions and Manifestos of the First Four Congresses of the Third International (Üçüncü Enternasyonal İlk Dört Kongresi Tezler, Kararlar ve Bildirgeleri), Pluto Press, London, 1983, s. 234-261
HAZİRAN 2003
7
ÖNE ÇIKANLAR
NEYDİ VE NEDEN ÇÖKTÜ?
SSCB’NİN KARAKTERİ ÜZERİNE BİR ÇÖZÜMLEME
Süha ILGAZ
Ütopya Yayınevi
KİTAPÇILARDA
Kurtuluş hareketinde olduğu gibi, genel olarak Türkiye sosyalist hareketinde de, yaşamıyla, mücadelesiyle, görüşleriyle özel bir yer tutan, yazarımız, yoldaşımız İsmet Öztürk’ü 19 Kasım 2011 günü kaybetmiştik. Vasiyet ederek bedenini bilimin hizmetine sunduğu Pamukkale Üniversitesi’nde görevi sona erince, O’nu 20 Haziran 2015 günü Rumelikavağı’nda, yoldaşlarının, dostlarının katılımıyla, kızı Ekin’in yanına, doğaya uğurladık.
İSMET ÖZTÜRK YAŞAMI, MÜCADELESİ VE GÖRÜŞLERİ İLE YOL GÖSTERİYOR
SOVYETLER BİRLİĞİ’NİN KARAKTERİNE İLİŞKİN FARKLI DEĞERLENDİRMELER
Sovyetler Birliği eleştirileri ve değerlendirmeleri, işçi sınıfının yeni sosyalizm deneyimlerine yol gösterecek komünizmin geliştirilmesi açısından önem taşır.
GEÇMİŞİN DEĞERLENDİRİLMESİ: KURTULUŞ’UN ‘YOL AYRIMI’
Çeşitli ‘yol ayrımları’ sonucu bölünmeler ve farklı yönlerde sapmalar yaşayan Kurtuluş hareketinin teori, pratik ve örgütlenmesinin, belirleyici dönüm noktalarıyla ele alınarak “proletarya partisi” hedefi açısından irdelendiği geçmiş değerlendirmesi, “İşçi Sınıfının Komünist Programı İçin Temel İlkeler” metniyle ileri sürülen perspektifin oluşumunda önemli rol sahibidir.
İşçi Sınıfının Komünist Programı İçin TEMEL İLKELER
Komünist programın üretilmesi çalışmalarına yol göstermek amacıyla hazırlanan “Temel İlkeler”, işçi sınıfının komünizm mücadelesinde ulaştığı en ileri örgütsel düzeye karşılık gelen Komünist Enternasyonal’in üzerinde kurulduğu politik çizgiyi ifade etme iddiasıyla, bütün sosyalistleri, işçi sınıfının mücadelesine önderlik etmek üzere komünizmi benimsemeye çağırmaktadır.
SİTE HARİTASI
sayı 2 /
sayı 3 /
sayı 4 /
sayı 10 /
sayı 12 /
sayı 13 /
sayı 14 /
Tezkere /
Pakistan /
SDP /
Geçmiş: Kurtuluş / / (formalı)
Anayasa /
Sovyetler Birliği / / (formalı)
İNTERNET SİTESİ ve
ELEKTRONİK POSTA
ADRESLERİ
internet sitesi:
kurtulussosyalistdergi.awardspace.info
erişim sayfası:
kurtulussosyalistdergi.blogspot.com
elektronik posta:
kurtulussosyalistdergi@gmail.com